Ümit Gezgin
Resim sanatı uzun soluklu yaratıcı bir alan. Aslıhan Kuşoğlu Öztürk de, resmin bu uzun soluklu yaratıcılığının farkında. Düşünsel ve estetik derinliğini, kendi özgün kimliği boyutlarında sergilerken, resmin aynı zamanda zıtlıklar içinde geliştiğini de biliyor.

Aslıhan Hoca’nın Bahariye, Moda’daki Barış Manço Kültür Merkezi Sanat Galerisi’ndeki sergisini gezerken ve onunla sanat, düşünce, yaratıcılık ve özgünlük üzerine konuşurken, gerçekten sanatın ne kadar uzun soluklu bir alan olduğunu, bir kez daha gözlemlemiş oldum.

Değerli sanatçı ve hocamız Prof. Zeki Kuşoğlu da, eşi ve torunu da sergideydi.. Onlarla da tek tek hem sergi, eserler hem de sanat ve sanat eğitim noktasında ayaküstü konuştuk. Torun Beste‘nin de sanatın içinde olmasının onun için bir avantaj olduğunu da ayrıca değerlendirdik. Sanat içinde büyüyen çocukların, hangi mesleği seçerlerse seçsinler, her zaman daha avantajlı olduklarını, belirttik. Zaten, Beste de aynı zamanda resimle de uğraşıyor, güzel güzel resimler yapıyormuş…

Gelelim yine Aslıhan Hoca’nın resimlerine.. Bu sergi ‘Kutupsuz’ başlığını taşıyor. Resmin kendine özgü yaratıcılığının bir kutupsuzluk içinde, estetik çözüme kavuşturulacağını konuştuk sanatçıyla. Dinamik bir süreç içinde varlık-yokluk meselesinin, zıtlıklar içinde bir var oluş olgusunun resme biçim-içerik gerçekliği olarak yansıdığını, söyledi Aslıhan Hoca..

Bu soyut, dinamik süreçler, farklı anlamlar, yaratıcı devinimler olarak yansıdı belleğime. Hiç resimden anlamayan insan bile bu resimler karşısında mutlaka etkilenir. Her bir resim farklı bir dinamik, hareket halinde, hayata katılan süreçler olarak yansıyor ve insanda şiirsel bir duyumsama ve etki bırakıyor.

Sıcak soğuk ton değerlerinin, estetik kategoriler içinde çözümlendiği ve dijitalden, suluboyaya.. akrilikten yağlıboyaya ve marker çalışmalarına kadar, hemen bütün tekniklerin uygulandığı bu zengin resim sergisi içinde, sanatçı üslup bütünlüğü boyutlarında özgün deneyimlerini ortaya koymuş..

Estetiğin, felsefenin derin katmanları pasaj pasaj görselliğin içine taşınmış. En önemlisi kendi tarzı, tekniği var sanatçının. Ne yaparsa, hangi teknik ve malzemeyi kullanırsa kullansın, bütün bunları estetik, görsel derecelendirmeler içinde yapmış. Bu da onu kendi kuşağı içinde iyi bir yere yerleştiriyor.
Sonuç olarak sergi bir sanatçının var oluşunun dinamik süreçlerini barındırdığı kadar, aynı zamanda gelecekte de alacağı yönelimleri göstermesi bakımından önemlidir. Aslıhan Kuşoğlu Öztürk resmi, dinamik, kendini üreten ve bir süreç resmi olarak karşımıza çıkıyor ve her adımda da yeniyi ve değişmeyi hedefliyor…