Ümit Gezgin
2 Haziran 2023, Cuma
Yine güzel bir güne uyanmıştık.. Yine sanat dolu bir gün, dostlarla paylaşacağımız mutluluklar yaşanacak, sanatla ilgili panel ve sohbet programları Sanat Fuarı’nda insanların belleğine, bilincine hitap ederek, sanat fuarının, eğitime ve insan bilincine, kültürüne hizmeti devam edecekti…




Her stantta onlarca resim, heykel ve seramik, özgün baskı, vitray ve diğer çalışmalarla birlikte bu fuar da şenlikli bir havada devam ediyordu.. Sanatla ilgili veya sanat eğitimi alan gençler, standlarda sanata hizmet ediyordu.. Gelen sanatseverlere sanat eserleriyle ilgili bilgiler veriyor, gerek tekniklerini ve gerekse de fiyatlarını kah galeri sahibine danışarak kah sanatçıya ulaşarak insanlara aktarıyorlardı. Doğru ışıklandırılmış sanat eserleri fuarın binlerce sanat eseriyle birlikte bir karnavalı yaşayan havasında başka bir güzel ve etkili görünüyordu…












Fuarın koridorlarından ilerliyorum. Bugün aynı zamanda bizim Sanat Fuarları ve Sanat Eğitimine Katkıları konulu Dr. Alp Özeren ve Doç. Dr. Nermin Özcan Özer hocamızın da katılacağı bir paneli var.. Alp aynı zamanda her gün yediden sonra fuar merkezindeki devasa siyah piyanoyu da çalarak insanları müzik sanatıyla da buluşturuyor.. Müzik ve plastik sanatlar uyumu ve dengesi, işbirliği ve etkileşimi de böylece sağlanmış oluyor…






Fuardaki eserlere bakıldığında klasik ve modern çalışmalardan, postmodern ve kavramsal çalışmalara kadar birçok eserin sergilendiğini gözlemliyorsunuz. Bu çok önemli.. ve aynı zamanda fuar konseptinin de ne anlama geldiğini bizlere gösteriyor. Bu fuarın da bütün disiplinleri kuşatan yaklaşımının diğer sanat fuarlarına da örnek olacağını böylece düşünüyorum.. Çünkü fuar demek zaten bu.. Farklı disiplinleri bir araya getirmek ve onlar hakkında detaylı bilgiler vermek ve çalışmalar yapmak…





Yürürken değerli sanatçı Gül Bolulu’yu görüyorum. Onun kavramsal gönderimli çalışmaları ve kadın kavramı ve anlamını anlatan gerçekliğini ve doğanın korunmasına ve doğayla kadın temasını bir arada değerlendiren yapısıyla özgün ve kalıcı bir sanatçı kimlik olarak karşımıza çıkıyor.. Alçakgönüllü tavrı ve hümanist karakteriyle Gül Bolulu, sanatını da bu merkez çevresine yerleştiriyor ve kadın temasını doğayla birlikte bütünsel ve ileriye yönelik bir gerçeklik olarak kurguluyor… Stantta onu gördüğümde karşılıklı selamlaştık ve sonra uğrayacağımı söyledim.. O arada arkadaşlarıyla da konuşuyordu ve sanat konusunda, giderek sanatın hayatla bağı konusunda sohbetler ediyordu…




KALİKALA Galeri’nin önünden geçtim ve tek tek eserleri de aynı zamanda inceledim.. Bu yıl ciddi bir yabancı galeri ve sanatçının da katıldığını gözlemledim fuara ve çok önemli bir açılım ve gösteri bu anlamda.. Çok orijinal eserler, yaratıcı çalışmalar vardı fuarda.. diğer bütün galeri ve sanatçıları da gözlem altında tuttum ve birçoklarıyla sanat, galericilik ve sanatın geleceği konularında konuşmalar yaptım.. bu konuşmalar neticesinde de eserlerin de yansıttığı gerçeklikle ArtContact’ın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözlemledim…






Tamer Levent’le Sanata Evet, yazısını da görünce sanatın ne kadar önemli olduğunu ve herkesin sanatı yapabileceğini ve aynı zamanda sanatın da büyük bir terapi olduğunu gördüm kavradım.. Binlerce eser vardı ve her eser bir emeğin, alınterinin ve büyük çabanın sonucu olarak ortaya çıkmıştı.. Zaten eserlerde de ortaya çıkıyordu bu durum.. Her eser gerek gözleme, gerek düş gücüne dayalı olarak üretilen bir tasarım ve yaratım eseri olarak kendi gücünü, çizgisini ortaya koyuyordu…


Genel olarak bakıldığında stantlar parlıyor ve duvarlardaki tuvaller parlak renklerde ortaya çıkıyordu.. Çalışmalar özgünlüğünü koruyor ve insanlar tuvaller, eserler, seramik ve heykeller, tasarımlar vasıtasıyla birbirlerine ulaşıyordu.. Her bir sanat ve tasarım eseri özgün bir kimliğin yansıması olarak fuarda kendi kimliğini ve özgünlüğünü koruyordu.. Geniş ve yüksek bir fuar alanı içinde, ışıklar ve düzenleme ortamında her şey ve herkes ortak mutluluğu yaşıyordu…


Bizim Marmara Üniversitesi standına ulaştığımda Doç. Dr. Nermin Özcan Özer hocamız ve fuarın koordinatörü İrem Hanım da oradaydı. Birlikte güzel bir fotoğraf çekindik ve İrem Hanıma aynı zamanda çalışmalardan dolayı teşekkürler ettik.. Çok güzel bir organizasyondu.. Fuarda herhangi bir aksama ve eksiklik yoktu.. Herhangi bir eksiklik olduğu zaman da hemen çözülüyordu.. Bu çok önemliydi bir fuarın düzeni ve işlerin sürdürülmesi noktasında…


Sonra sağolsun Bahariye Sanat Galerisi danışmanı ve Sanat Tasarım Gazetesi direktörü Mengü Gezgin’i de orada gördük.. o da bize gerek stand ve gerekse de fuar işlerimizde yardımcı oluyor.. gelen hocalara yol gösteriyor, fuar kapısına gelen katılımcı hocalarımızın yaka kartlarını onlara ulaştırıyor, onlara stanta kadar eşlik ediyor ve özellikle bugün yapacağımız söyleşi noktasında onları bilgilendiriyor.. boş zamanlarında da bizim stantta durarak resimler ve gelenlerle ilgileniyordu…


Mengü olmasaydı işlerimiz zor olacaktı.. Sonra stant stant dolaştık Nermin hocayla birlikte.. eski sanatçı dostlarımızdan Zafer Karakuş‘u gördük.. ayaküstü konuştuk.. Şükrü Karakuş’un stantına gittik.. O da yeni bir konsept olarak önemli, ünlü insanların portrelerini çok özgün bir boyutta ele alıp değerlendirmiş.. Her türlü takdirin üzerinde bir çalışma…

Ordan çıktık.. Nermin hocayla birlikte bizim Eskişehir Anadolu Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi’nin stantına gittik.. Eski meslektaşlarım, arkadaşlarımı gördüm.. Bir zamanlar ben de Eskişehir Anadolu Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi’nde yedi yıldan fazla bir zaman hoca olarak çalışmıştım.. Sonra Marmara Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi‘ne geçmiştim…




Alp hoca, Nermin hocayla birlikte bir araya geldik.. Ve panelde konuşmalarımız üzerine bir ön görüşme yaptık.. Müziğin ve sanatın, sonra eğitimin durumu ve geleceği hakkında konuştuk.. Sanat Fuarlarının Sanat Eğitimine Katkıları önemli bir yapı ve özellikti. Sanatın özgürleştirici gücü ve her şeyi aşma becerisi bizlere önemli katkılar sunuyordu…


Bilgin Aygün Bey de fuarı, stantları tek tek dolaşıyor ve gerek sanatçılardan, gerekse de fuar çalışanlarından bilgiler alıyor.. sanatçıların eserleri hakkındaki açıklamalarını dinliyor ve gelecek projeleri hakkında bilgiler alıyordu.. Ankara’da ve İstanbul’da gerçekleştirilen bu büyükşehirlerdeki evrensel çaptaki fuarların yanında, yurtdışında da fuarlar gerçekleştirme projelerine sahipti. Atis Fuarcılık sanata hizmet babında üzerine düşünleri en ince ayrıntısına kadar gerçekleştiriyordu…






Farklı mekan parçaları ve fuarın farklı açılarından fotoğraflar çekiyor.. olabildiğince fuarı ve duvarlardaki, boşluktaki sanat eserlerini, giderek fuar mekanlarındaki insanları yansıtmaya çalışıyordum.. Alp hoca ve Nermin hocanın da içinde olduğu karelerle hem fuar mekanı ortaya çıkıyor ve hem de sanat eserleri kendini gösteriyordu…


İMOGA Galeri’de Eda Tekcan ve sanatçılar ve hocalarla birlikte güzel fotoğraflar çektirdik.. Ayrıca Eskişehir Anadolu Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi’nden arkadaşım değerli ressam Hakan Esmer ve Gaffar Bey‘le de yine aynı karede yer aldık.. Ayaküstü sohbet ettik. daha sonra eski dekan yardımcımız Prof. Dr. Musa Uce hocayla sohbet ettik. Ayşen Erte geldi, konuştuk… Prof. Dr. İsmail Avcı hocamızla teferruatlı olarak konuştuk… Doç. Dr. Burcu Pehlivan hocamız ve Mustafa Albayrak, yine Salahattin Yıldırım’la da konuştuk…













Bizim Marmara Üniversitesi standında sanatçı dostlarla fotoğraflar çekindik… Sanat ve sanat eğitimi üzerine konuştuk..Dr. Alp Özeren, Mengü Gezgin, Doç. Dr. Nermin Özcan Özer, ben, Doç. Dr. Ümit Gezgin ve Doç. Dr. Turan Asan sanatı, sanat eserlerinin satış durumunu ve fuarlar üzerine, giderek sanat eserlerinin fiyat aralıkları üzerine fikir alış verişinide bulunduk…



Panel çok güzel geçtik.. Değerli politikacı Zeki Sezer de oradaydı.. Onun da sergide çok güzel resimleri vardı. Birlikte AMEDUS Galeriye giderek, Zeki Bey’in resimleri önünde fotoğraflar çekindik.. Bol bol sanat üzerine sohbet ettik… Hayati Misman hocanın standına uğradık. Onunla da kısa bir sohbetin yanında, resimlerinin önünde fotoğraflar çektirdik…
İlk yorum yapan siz olun