İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

3. ArtContact İstanbul Sanat Fuarı’nın Son Günü…

Ümit Gezgin

4 Haziran 2023, Pazar

Bir yağmur bir yağmur.. her tarafı kaplamıştı yağmur ve dineceği de yoktu.. ben yola, ArtContact’a gitmek için evden çıktığımda da şiddetini iyisinden arttırmıştı.. Fenerbahçe’den Feneryolu’na doğru yürümüş, oradan tekrar sahile, Kalamış’a dönmüş ve Kurbağalıdere istikametinden, Kadıköy sahile inmiştim.. Altıyol’da meydanın fotoğraflarını çekerek, bunların sonrasında resimlerini çizerim, diye de düşünmüştüm..

Yağmur azalmaya başlamıştı Kadıköy sahile indiğimdi ve İstanbul Kitapçısı’nın bahçe kısmına oturduğumda elimde çay bardağı, İstanbul sisler ardında Orhan Veli İstanbul’u gibi görünüyordu gözlerime.. Haydarpaşa da gelinliğini giymiş salınıyordu bulutlar arasında…

Kadıköy Ayrılık Çeşmesi durağında trene bindim.. Kalabalık ve kalabalıktı tren.. Yağmur iyisinden hafiflemişti.. Yenikapı’da indiğimde yağmurun hepten dindiğini görmüştüm.. Yürüyerek Dr. Kadir Topbaş Kültür ve Sanat Merkezi‘ne ulaştım.. 3. Uluslararası ArtContac İstanbul Sanat Fuarı burada yapılıyordu ve bugün 4. günü, yani son günüydü.. Son günler hüzün kaplıyordu insanı..

Akşamüstüne geliyordu saat.. Fuardan ayrılanlar vardı.. Tanıdıktı onlar da.. Ya okuldan, ya da sanat camiasından insanlar.. Geçerken selamlaştık.. Artık demir almak günü gelmişti zamandan.. Yahya Kemal’in bu şiirinden parça, fuarın son gününe de denk düşüyordu.. Bir bir ayrılanlar, erken eserleri toplayanlar, hiç değilse hazırlıklara girişenler vardı.. Arabalar yanaşıyor ve afişler, flamalar sökülüyor indiriliyor.. yazılar kaldırılıyor ve tuvaller, heykeller ve resimler paketlenmeye başlıyordu bazı galerilerde…

Fuarın son günü olmasına rağmen, paneller de devam ediyor ve ciddi oranda katılımcı, dinleyici de panelleri izliyordu.. Değerli Sanat Tarihçi Prof. Dr. Ayla Ersoy hocamızın da dahil olduğu panel vardı ve dinleyici olarak ona da katılmak istiyordum…

Dediğim gibi bir hüzün kaplamıştı insanların yüzlerini ve tavırlarını.. Her son başka bir başlangıcın doğum sancılarını içinde gizler.. şimdi, bugün belki fuar sona eriyordu ama, sonuç olarak önümüzdeki sene yine, yeniden ve yeni bir yüzle karşımıza çıkacaktı.. Ama bir yıl gibi uzun bir süre tabi insanları hüzne sokuyordu.. Burada, şu dört gün içinde dostluklar, arkadaşlıklar, planlar ve projeler gerçekleştirilmiş ve panellerde sanatın türlü meseleleri masaya yatırarak tartışılmış, konuşulmuş.. ve ortak neler birlikte yapılır, diye kararlar alınmıştı…

BAHARİYE SANAT GALERİSİ’NE İLGİ BÜYÜKTÜ…

Fuarın gözde sanat galerilerinden biri de Bahariye Sanat Galerisi‘ydi.. Fuara önemli sanatçıların, özgün tasarım ve sanat eserleriyle katılan galeriye ilgi büyüktü.. Tek tek eserlerle ilgilenen sanatseverler, sanatçılar, eserler ve eserlerin anlam ve malzemeleriyle ilgilendiler.. Galeriyi yakından takip ettiğini söyleyen sanatseverler ve sanatçılar, galerinin başarı ve çalışmalarını yakından izlediklerini, söylediler…

MARMARA ÜNİVERSİTESİ, ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ OLARAK FUAR’DAYDIK..

Doç. Dr. Nermin Özcan Özer, eserinin önünde

Topkapı Üniversitesi Öğr. Üys. Doç. Dr. Turan Asan, eserinin önünde…

Bu yıl Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi olarak fuarda bulunduk. Aynı zamanda da Sanat Eğitimi konulu bir panele de iştirak ettik. Bulunduğumuz stantta da yine gerek akademisyenler, gerekse de sanatseverler ve sanat öğrencileri arasında ilgi büyüktü.. Tek tek sanat eserleriyle ilgilendiler ve eserler hakkında bilgi aldılar.. Malzeme, teknik, eserlerin konuları ve üsluplarıyla da tek tek ilgilendiler..Değerli hocalarımızı, arkadaşlarımızı ağırladık, keyifli sohbetler ettik.. Hocalarımızla panele katıldık.. Sanat hakkında bilgiler verdik…

Girişteki geniş holdeki büyük, devasa siyah piyano da gidiyordu.. yerlere oturanlar, adeta buradan ayrılmak istemiyordu.. Böylesine binlerce sanat eserinin olduğu ve dört günlük süre içinde türlü konularda tartışmalar yaşanan bir ortamı insanlar nasıl bulacaklardı bir daha…

Yorgunluk ve koşuşturmadan bitkin düşmüş insanların masalarda uyuyakaldığını da gördüm.. bir telaş eserleri toplamak için hareket halinde olanları da.. Herkes bir yere gidiyor ve geliyordu.. Masaya çöktüğünde zaten içi geçiyor, horul horul uyuyordu.. Vücudu dinç tutmak için dolaşmak, eserler hakkında bilgi almak gerekiyordu…

Koridorlarda, resimlerin önünde insanlar görüyordum.. Bugünün son gün olduğundan haberleri yokmuş gibi ağır ağır dolaşıyorlardı galeri stantlarının arasında..koridorlarda.. arkadaşlarıyla sohbet ediyor, sanatçılardan eserler hakkında bilgi alıyorlardı..

Son bakışlar, son pazarlıklar, son sohbetler yapılıyordu.. Eş, dost ve arkadaşlar bile fuarın son günü olduğunu bilerek, biraz buruk konuşmalar yapıyorlardı kendi aralarında…Kolay değildi elbet, hiç tanışmayanlar bu fuar münasebeteyile tanışmış, sanatın buluşturucu gücüyle bir araya gelmişlerdi…

Bizim stantta arkadaşlar vardı. Ressam, çocukluk arkadaşım Kadir Uz gelmişti.. Galerici Abbas Bey geçerken bizin stanta uğradı..Sonra baktım heykeltraş Zeynep Güloğlu, arkadaşıyla birlikte geldiler.. Birden kalabalıklaştık…Marmara, Eğitim Matematik’ten bir hoca arkadaşımız da geldi ve sanat üzerine güzel güzel sohbet ettik…

Zaman geçiyor anonslar ediliyor, o arada da panel programı devam ediyordu.. Panelistler saygın isimlerdi.. bir kere Prof. Dr. Ayla Ersoy.. bizlerden birçok kişi onun yorumlarını ayakta alkışlıyordu… Fotoğraf karesi içine toplanmıştık..Kadir Uz, Ayşe hoca, Bahattin Odabaşı, Ben, Saim Bey.. hepimizin ortak derdi.. resimdi resim yapmaktı… Prof. Dr. Ayla Ersoy hocamızın panelist olarak konuşması da devam ediyordu.. Onu dinlemek için sandalyelere gittik…

Güzel anılar bırakarak bir Sanat Fuarı daha sona erdi.. Herkes iyisinden toparlanmaya da devam ediyordu bir yandan.. Önümüzdeki sene görüşmek üzere.. dedik dostlara…

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: